Yapay zekânın hayatın her alanına hızla girmesiyle birlikte çeşitli olumlu ve olumsuz etkiler gündeme geliyor. Dr. Öğretim Üyesi Turan Kaçar, kullanıcıların yapay zekâ teknolojilerini bilinçli kullanmaları gerektiğine dikkat çekerek, potansiyel riskler ve faydalar konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yapay zekânın, sağlıktan eğitime, sanayiden ev hayatına kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu belirten Kaçar, “Yapay zekâ; insan yapımı ve ürettiği bir zekâ olarak ifade edilebilir. Tamamıyla insanın yaptıklarına odaklanan, onu taklit eden ve onun gibi düşünmeye çalışan bir makine üretimidir. Yapay zekâ, dünyada hızla yayılıyor ve hemen hemen tüm alanlarda kullanılabilir bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor,” dedi.
Kaçar, yapay zekâ sayesinde bilgiye erişimin artık çok daha hızlı hale geldiğini belirterek, “Bir makale ya da yazı yazmak için haftalarca çalışmam gerekebilir ama yapay zekâ desteğiyle gerekli verilere saniyeler içinde ulaşabiliyorum. Doğru sorular sorulursa, yapay zekâ sizi kısa sürede hedefinize ulaştırabilir. Bu yönüyle oldukça olumlu sonuçlar sunduğunu söyleyebilirim,” diye konuştu.
"Yapay Zekâ, İnsan Aklını Kullanma Yetisini Zayıflatabilir"
Yapay zekânın insan düşünce süreçlerini taklit ettiğini belirten Kaçar, bu teknolojinin düşünsel tembellik ve yeteneklerin körelmesine yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Yapay zekânın insan zekâsını geriletebileceğine ve bireyleri tembelliğe itebileceğine dair bilimsel çalışmalar var. Eskiden bir problemle karşılaştığımızda, kendi zihnimizle bu sorunu çözmeye çalışırdık. Ancak artık insanlar sorunları düşünmeden doğrudan yapay zekâya yöneliyor ve makine birkaç saniye içinde çözüm sunuyor. Bu durum, insanın düşünme, aklını kullanma ve problem çözme becerilerini zayıflatabilir,” ifadelerini kullandı.
"Yapay Zekâ ile Sahte Videolar ve Sesler Üretilebilir"
Kaçar, yapay zekânın sahte içerik üretimi konusunda da ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti. Yapay zekâ teknolojilerinin, görüntü ve ses manipülasyonu yaparak sahte videolar ve sesler oluşturabileceğini belirten Kaçar, “Yapay zekânın görüntü ve sesi işleyebilme kapasitesi oldukça güçlü. Bir devlet başkanına ait olmayan görüntü ve sesleri gerçekmiş gibi gösterebilir. Artık yalnızca duyduklarınıza değil, gördüklerinize de güvenemeyeceğiniz bir döneme giriyoruz. Bu tür içeriklerin doğruluğunu teyit edebilmek için sağlam ve güvenilir kanallara ihtiyaç var,” dedi.
Kaçar, yapay zekânın doğru yönetilmezse ciddi toplumsal ve etik sorunlara yol açabileceğini belirterek, “Yapay zekâ teknolojileri medya, sosyal medya ve diğer birçok alanda güçlü manipülasyon araçları sunuyor. Ancak yasaklama yerine kontrollü, ölçülü ve bilinçli bir kullanım sağlanırsa, yapay zekâdan maksimum fayda sağlanabilir,” dedi.
"Yapay Zekâ Hayatı Kolaylaştırabilir"
Yapay zekânın eğitim alanında da önemli bir rol oynayabileceğini belirten Kaçar, “Gençler, ödevlerini yalnızca Google’dan değil, çeşitli yapay zekâ uygulamalarıyla da zenginleştirebilirler. Görseller, videolar ve daha birçok içerikle çalışmalarını çeşitlendirebilirler. Bu anlamda yapay zekâ, hayatımızı kolaylaştıracak bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor,” ifadelerini kullandı.
Kaçar, yapay zekânın sağladığı olanakların yanı sıra bireylerin bu teknolojiyi bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanmaları gerektiğini vurgulayarak, “Yapay zekânın potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek için doğru yönlendirme ve eğitim şart. Bu teknolojiyi hayatımızın bir parçası haline getirirken, risklerin farkında olmak ve etik sınırlar içinde kullanmak büyük önem taşıyor,” diyerek sözlerini tamamladı.