Malatya Kent Konseyi, 2025 yılı boyunca sürecek "Malatya Bölgesinde Kültürel Mirasımızın Korunması" başlıklı bir proje başlattı. Kentin tarihi ve kültürel mirasının korunmasına yönelik bu proje, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları (STK'lar), mahalle muhtarları, tarih öğretmenleri ve yazarlardan oluşan bir katılımla yürütülecek. Proje, kentteki kültürel mirasın korunması için bir farkındalık yaratmayı ve toplumsal bilinci artırmayı amaçlıyor.

Malatya Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ilk toplantıda, akademisyenler, kurum temsilcileri ve STK’lar, “Malatya Bölgesi Kültürel Mirasın Durumu” hakkında çeşitli önerilerde bulundular. Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, geçmişte yapılan tarih ve kültür çalışmalarının önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, bu projeyle Malatya halkının kültürel ve tarihi bilinç seviyesinin artırılmasını hedeflediklerini ifade etti.

Batar, “Bugün burada sizlerle bu konu üzerine neler yapılabileceğini paylaşarak, toplumsal bir perspektif oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu tarz çalışmaların, kurumlarımızı ve STK’larımızı duyarlı hale getirmek açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz. Gönüllü bir şekilde şehir kültürüne ve tarihine katkı sağlamak, geleceğe umut bırakmak açısından büyük bir adım atıyoruz” şeklinde konuştu.

Tarih ve Kültür Mirası Çalışma Grubu Temsilcisi Orhan Tuğrulca, deprem sonrası yaşanan kültürel kayıpların yanı sıra kaçakçılık ve definecilikten de büyük tahribatların meydana geldiğini vurguladı. Tuğrulca, kültürel mirasın korunabilmesi için öncelikle tarihi dokuyu daha iyi anlamamız gerektiğini ifade etti ve bu doğrultuda 2025 yılı boyunca devam edecek çalışmalarla farkındalığın artırılacağını belirtti.

Malatya’nın kültürel yapısının önemli bir parçası olan Arslantepe gibi tarihi alanların da projeye dahil edilmesinin büyük önem taşıdığını belirten Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hamid Süha Hotar, bu çalışmaların yerel yöneticilere de önemli katkı sunacağına inandığını ifade etti.

Tuğrulca, her ay yapılacak toplantılarda “Kültürel Mirasın Korunması Farkındalık Seminerleri, Akçadağ Köy Enstitüsü Mezunları Buluşması, Malatya’nın On Bin Yıllık Tarihi Serencamı Resim Sergisi” gibi önemli konulara yer verileceğini açıkladı.

Toplantıya katılanlar, kültürel mirasın korunmasına yönelik 24 maddeden oluşan bir bildiri hazırladılar. Bu bildiride, Malatya bölgesindeki arkeolojik alanların tahribatının yüksek olduğu, kültürel mirasın korunması için toplumda farkındalık çalışmalarının yapılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, müzelerin eğitim komplekslerine dönüşmesi ve yerel yönetimlerin bu alanda daha aktif rol alması gerektiği ifade edildi.

24 Maddelik Bildiri:

  1. Yaklaşık on bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan Malatya, dünya kültür tarihine önemli veriler sağlamış olan Caferhöyük, Değirmentepe ve Aslantepe başta olmak üzere birçok höyük’e sahiptir. Coğrafi konumu nedeniyle birçok medeniyetin izlerini taşıyan kent, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan asrın felaketi deprem sırasında sahip olduğu 1001 adet tescilli kültür varlığının 249 adeti (%24,8) ya ağır hasar aldı ya da tümüyle göçtü.

  2. Malatya bölgesinde yer alan arkeolojik alanların tahribat boyutu konusunda çok fazla bilgi yoktur. 2019 yılında yapılan bir araştırmada ele alınan 7 bölge arasında Malatya’nın da içinde bulunduğu Karadeniz-Doğu Anadolu Bölgesinin %44,14 gibi yüksek bir oranda tahribatın en yüksek olduğu bölge olarak tespit edilmiştir.

  3. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2017-2023 yılı verileri dikkate alındığında, Malatya bölgesinde sadece yabancı kazı çalışması kapsamında Aslantepe görülmektedir. Türk kazı ekiplerinin de höyüklerde kazı çalışması yapmaları kültürel mirasın kurtarılması konusunda önemli bir ivme kazandıracaktır.

  4. Yüzey araştırmaları sonucu tespit edilen arkeolojik alanların envanteri ve haritaları çıkarılıp tescil edilmelidir.

  5. Kaçak kazıcılar, arkeolojik alanları endişe verici bir şekilde tahrip etmektedirler.

    Malatya'nın Tarihi Ve Doğal Güzellikleri Keşfedilmeyi Bekliyor Malatya'nın Tarihi Ve Doğal Güzellikleri Keşfedilmeyi Bekliyor
  6. Toplumda koruma bilinci ve farkındalık çalışmaları arttıkça bu konuda önemli mesafe alınabilir.

  7. Kent müzeleri çok daha geniş mekânlara taşınarak eğitim kompleksine dönüşmelidir.

  8. Müzeler, toplumda barış ve karşılıklı anlayışı yaygınlaştırmaya katkıda bulunmalıdır.

  9. Müzelerimiz uzman kadroları ile güçlendirilmeli, bürokratik sorumluluklar altında ezilmelerine son verilmelidir.

  10. Envanteri çıkarılan alanların güvenliği yalnızca polisiye tedbirlerle korunamayacağı gerçeğinden hareketle mahalleli bilgilendirilmelidir.

  11. Tahribatın önüne geçmek için mahalle muhtarlıkları, Jandarma, yerel yönetimler ve müzeler arasında işbirliği kurulmalıdır.

  12. Okullarda zorunlu “şehir tarihi” derslerinin okutulması kültürel miras konusunda önemli farkındalık oluşturacaktır.

  13. Tarihi yapıların onarımı bilimsel denetim olmadan ihale edilmemelidir.

  14. Bir arkeoloji politikası oluşturulmalıdır.

  15. Tahribatın bir kısmının Karayolları, DSİ ve yerel yönetimlerin yol açma faaliyetleri sırasında yapıldığı dikkate alınarak uzman arkeolog bulundurulmalıdır.

  16. Kentte restore edilmiş mimari yapılara etnoğrafya müzelerinin kurulması yanlış bir uygulamadır.

  17. Kültürel mirasın korunmasına yönelik faaliyet gösteren sivil inisiyatifler desteklenmelidir.

  18. Kent Tarihi Müzesi, Malatya’nın kentsel gelişim tarihini yansıtacak şekilde tasarlanmalıdır.

  19. Aslantepe Höyük’te tespit edilen bulguların somut olmayan kültür mirası kapsamında anlatılabilmesi için kurgusal mekânlara ihtiyaç duyulmaktadır.

  20. Eski Malatya’daki Kervansarayın restorasyonu sonrası kültür sanat merkezine dönüştürülmelidir.

  21. Yeni kent siluetinin oluşumunda geçmişten günümüze kadarki sürece atıfta bulunacak mimari ve peyzaj kurgulamaları yapılmalıdır.

  22. Kültür varlıklarıyla ilgili seminerler, konferanslar ve çalıştaylar düzenlenmelidir.

  23. Belediyelerin alan uzmanlarından oluşan kent estetik kurulunun ivedilikle işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir.

  24. Belediyelerin Fen işlerine kent kurgulamalarında hizmetlerinde danışmanlık hizmeti sunabilecek Sosyolog ve Psikologlardan oluşan bir danışma kurulunun oluşturulması uygun olacaktır.

Kaynak: Haber Merkezi