Anne sütünü en değerli besin olarak yaratan Allah Rezzak'tır; her canlının ihtiyacını bilen ve insanların faydasına olmak üzere nimetlerini verendir.
Anne sütü, bebeğin beslenme ihtiyacını eksiksiz olarak karşılayan ve bebeği muhtemel enfeksiyonlara karşı koruyan benzersiz karışımdır. İçerisindeki besin maddelerinin oranı en ideal ölçülerde ve bebeğin vücut sistemleri için en uygun formdadır. Allah'ın, henüz doğmadan bebek için hazırladığı bu mucize besin, bebeğin beyin hücrelerinin ve sinir sisteminin gelişiminde önemli rol oynar. En son teknoloji ile hazırlanan gıdaların hiçbiri, araştırmalar sonucu sürekli yeni bir faydası ortaya çıkan anne sütünün yerini tutamaz.
Anne sütünün özellikleri ve besin değerleri, bebeğin her dönemine göre farklılık gösterir. Anne sütü, bebek yeni doğduğunda bağışıklığını güçlendirecek ve sindirim sistemini geliştirecek içeriktedir. 3-4 gün sonra daha sulu ve tatlıdır. İçindeki şeker, protein ve mineraller de bebeğin gereksinimine uygundur. Sonraları ise daha yoğun bir forma dönüşür. Sulu form bebeğin susuzluğunu, koyu form da açlığını gidermeye yöneliktir.
Erken doğan bebekleri bekleyen süt ise mucizevi bir şekilde daha fazla yağ, protein, sodyum, klorür ve demir içerir.
Her bebeğin sütü kendisine özeldir. Bebeğin hastalıklarına özel tedaviler ve ilaç içeren özel besinin üretim merkezi anne vücududur. Muhteşem bir sistemle anne bebeğine sarıldıkça, annenin vücudu bebeği için gerekli antikorları ve bağışıklık hücrelerini üretir. Allah, anne ve bebek arasında çok özel bir bağ yaratmıştır.
Anne sütü % 90'ı su olan, sindirimi kolay, çocuğun gelişimi için en zengin gıda içeriğine sahip, en hijyenik, en uygun ısıda olan besindir.
Anne sütü birçok enzim, vitamin, nükleotid ve antikor içerir. Yakın zamanlarda ise sütte yeni bir protein bulundu. Alfa-laktalbumin adı verilen bu protein, annenin doğuma yakın zamanlarında ve süt verme döneminde üretiliyor. Bebeğin rahat uyumasını sağlıyor ve bebeği stresten koruyor. Bebeğin midesine girdiğinde, kan basıncını düşüren ve beyni etkileyen ölümcül hastalıkları önleyen özel bir yardımcı protein olan oleik asit ile birleşiyor.
İşte alfa-laktalbumin ve oleik asitin birleşmesi ile bir mucize gerçekleşiyor; tümör hücrelerine karşı ölümcül bir protein olan “Hamlet” adlı protein üretiliyor. Mekanizması tam olarak çözülememiş olsa da, bebeğin midesinde oluşan bu kompleks proteinin, 40 farklı tipte kanser hücresini öldürdüğü biliniyor.
Söz konusu protein hücre duvarına saldırarak, içeri giriyor ve tümör hücrelerini birleştiriyor. Yarım saat içinde ise onların şeklini değiştirmeye başlıyor ve 6 saat içinde de hücreleri öldürüyor.
Kökeni anne sütü olan Hamlet proteinini kısaca özetlersek; bu protein normal hücrelere zarar vermiyor, sadece kanser hücrelerini öldürüyor. Halâ araştırma aşamasında, deneysel – klinik çalışmaları devam ediyor. Seçici olarak sadece tümörleri hedef alması ve yan etkilerinin az olması nedeniyle gelecekte kanser tedavisinde yeni nesil ilaçlar arasında yer alabilir.
Bu proteinin en hayret verici özelliği, sağlıklı hücreleri tanıyabilmesi. Bilim adamları buna cevap bulamamışlarsa da aslında cevap açık; akla ve şuura sahip olmayan bu hücreler, Allah’ın ilhamı ile hareket ediyorlar.
Hamlet'i oluşturan alfa laktalbumin ve oleik asit tek başlarına tümörü yok edemiyorlar. Mutlaka bebeğin midesinde bir bileşik haline gelmeleri gerekiyor. Allah, proteini, oleik asidi ve bebeğin midesindeki enzimleri aynı anda yaratıyor ve tüm bu molekülleri mucizevi bir şekilde gerekli yerlere yerleştiriyor.
Anne, ne korunmaya ve beslenmeye muhtaç bebeği için en ideal gıda olan anne sütünü vücudunda üretebilir ne de içeriğindeki besinleri kendisi düzenleyebilir. Tümü Allah'ın yaratmasıdır. O, "Ol" der ve olur.
Anne sütünü en değerli besin olarak yaratan Allah Rezzak'tır; her canlının ihtiyacını bilen ve insanların faydasına olmak üzere nimetlerini verendir. Anne sütünün içindeki önemli proteinleri ve Hamlet'i en güçlü ilaçlar olarak yaratarak sonsuz ilmini sergileyen Allah Şafi'dir; şifa verendir.
Elif E. Bayraktar
Zafer Bilim Araştırma Dergisi, Temmuz